YETER PARTİ Erdoğan’ın adaylığına itiraz edecek
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Güçlü, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez aday gösterilmesine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) itiraz edeceklerini açıkladı.
Zorlu’nun açıklaması şöyle:
“Partimizin bu konudaki görüşü ve durumu açıktır. Görev süresi ve Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olarak 1982 Anayasası’nın ilk halindeki düzenleme ‘Kimse iki kez Cumhurbaşkanı seçilemez’ şeklindedir. Bir kişinin en fazla iki kez Cumhurbaşkanı olabileceği kuralı Anayasa’da yer aldı.
Anayasayı yapan irade bu süreçte küçük değişiklikler yapsa da, cumhurbaşkanının iki kez seçilmesine ilişkin gelişigüzel değişiklikler yapmayarak ve cumhurbaşkanı hakkında kesintili bir konuyu göreve koymayarak mevcut kuralın devamlılığını kabul etmiştir. Aksine yorum, Anayasa’yı yapan iradenin değiştirilmesi anlamına gelir. Bu doğrultuda hem hukuk devleti unsuru hem de milletimize karşı sorumluluğumuz gereği bugün Genel Sekreterimiz Uğur Poyraz dilekçemizi Partimiz adına Yüksek Seçim Kurulu’na sunmuş olacaktır. Dolayısıyla bu aşamada nihai kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek.”
İKİ FARKLI KARAR VARSA, İKİ BAŞKA YÜRÜRLÜK TARİHİ VARDIR
BİR DEĞİL İKİ KARAR VAR
Şentop’un yeni yazısında, Kemal’de ısrarla savunulan “yasalarımızda bir kişinin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğine dair bir kural var ve bu kuralın 2017’de yapılan anayasa değişikliğine tabi olmadığı” görüşü neden? Başak’ın yazısı geçerli kabul edilemez, Türk Hukukunda hukuk nedir? Anayasa’nın anlamından başlayarak, Anayasa’nın teknik açıdan da bir kanun olduğu tek tek açıklanmıştır. Bu bağlamda Şentop, yazısında “Türk hukukunda hukuk kavramı ile ifade edilen ve kanun adı altında ve kanun yapma usulüne göre kabul edilerek yürürlüğe giren kural, yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, biçimsel anlamda hukuk anlayışına uygundur. Bu tanım çerçevesinde, Türk Pozitif Hukuku’nda “bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmünü yasalaştıran iki kanun daha olduğu tartışılmazdır. … Birincisi, 31.10.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5678 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 4. maddesinde “Bir kişi en fazla bir yıl süreyle Cumhurbaşkanı seçilebilir. iki kere”. … 5678 Sayılı Kanun ile değiştirilen Anayasa’nın 101’inci maddesi daha sonra 2017 yılında 6771 Sayılı Kanun ile değiştirilmiştir. başlık; Bunu yaparken 101. maddeyi yeniden yazarak yeniden yazdığı 101. maddede yer alan “Bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” ibaresini ikinci fıkranın ikinci cümlesi olarak yeniden yazdı. … Bu sıralamanın doğal sonucu şudur: Türk pozitif hukukunda bugüne kadar yürürlükte olan “Bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” durumunda 2 anayasal kural bulunmaktadır. … “Bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” cümlesi … Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde farklı tarihlerde gündeme gelen ve Anayasa Komisyonu’nda farklı tarihlerde iki kez oylanarak kabul edilen iki anayasa değişikliği kanun tasarısı daha, ve yine farklı tarihlerde TBMM Genel Kurulunda. 2 defa (ayrı ayrı) örtülü oylama ile kabul edilmiş ve yaklaşık on yıl sonra, biri 21.10.2007’de, diğeri 16.04.2017’de olmak üzere farklı tarihlerde yapılan 2 referandumda Türk Milleti tarafından anayasal kural olarak kabul edilmiştir. ilk obur. değerlendirmeler forma eklenmiştir.
Bu durumda Türk Hukukunda günümüze kadar “Bir kişi en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilir”İki farklı kuralın olduğunu şu şekilde ortaya koyan ve Kemal Başak’ın aksi yöndeki iddialarını çürüten Şentop, bu durumun hukuki sonucunu şöyle açıkladı:
“Türk pozitif hukukunda, bir kişinin en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebileceğini belirten iki farklı kanun hükmünde kararname varsa, bunun doğal sonucu, bu iki kanun kararının iki farklı yürürlük tarihine sahip olmasıdır. … Detaylandırmak gerekirse, Anayasa’nın 101. maddesini değiştiren 5678 sayılı Kanun’un 4. maddesi metninde yer alan “Bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” kuralının kabul edilmesinden sonra 21.10.2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonrasında, (5678 Sayılı Kanun 31.10.2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir (Değişik Anayasa’nın 101. maddesinin diğer hükümleri ile birlikte) Anayasa’nın 4. maddesi ile (ikinci) kural Anayasa’nın 101’inci maddesini değiştiren 6771 sayılı Kanun’un (yeniden) 7’nci maddesinin metninde yer alan “Bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” ibaresi yapılan referandum sonucunda kabul edildi. 16.04.2017 tarihinde 6771 sayılı Kanun ile devam etmiştir. 30.04.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. … Bu kuralların sonuncusu 30.04.2018 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kanunların uygulanmasına ilişkin kuralların süre bakımından yeterli olduğu, ancak bu tarihten itibaren fiilen uygulanabileceği; Süreksiz bir konu ile Anayasa’da aksi öngörülmedikçe, geçmişteki olay ve durumlar hakkında karar ve sonuç üretemeyecektir. 30.04.2018 tarihinden bugüne kadar Türkiye’de sadece bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmıştır, 2023 yılında yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu kural uyarınca hiçbir adaya kısıtlama uygulanmayacaktır.
ANAYASA’NIN 101/2 MADDESİNİN YORUMLANMASI
Anayasanın 101. maddesinde yer alan “Bir kişi en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilir” kuralı, yürürlüğe girdiği 30.04.2018 tarihinden itibaren ancak ileriye dönük olarak uygulanabilecek olup, önceki seçimlere ilişkin karar ve sonuç Anayasa’da aksi açıkça düzenlenmediğinden geriye doğru yürünerek yapılabilir. Doğum yapamayacağını kanıtlayan Şentop, daha sonra Kemal Başak’ın itirazlarını edebî ve tarihi yorumlama usulüne dayanarak çürüttü. Bu bağlamda Şentop, ilk yazısında Anayasa’nın 101. maddesinde yer alan “Bir kişi en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilir” kuralını edebî, tarihi ve sistemli yorum formüllerine göre yorumlamış ve ne olması gerektiğini açıklamıştır. Yönetmelikteki “Cumhurbaşkanı” kelimesinden anlaşılabileceği gibi, Anayasa Kanunundaki terim de anlaşılmaktadır. Kanunun anlamı, gerek yasalaşma sürecindeki belgelerin ortaya koyduğu anlam, gerekse bu kuralın modülünü oluşturduğu Anayasa’nın bütünü içindeki sistematik konumu, onun yeterli “yürütme gücüne” sahip olduğunu ortaya koymuştur. Buna dayanarak, yürütme erki seçimi olmayan parlamenter sistemin Cumhurbaşkanları seçiminin bugün 101’inci unsurun uygulanmasında dikkate alınamayacağını belirtti.
Kemal Başak imzalı yazıda Şentop’un sistematik tefsir usulüne ilişkin açıklamalarına itiraz edilemezken, edebî ve tarihî tefsir tekniklerine yönelik değerlendirmeleri eleştirildi. Şentop ise İstanbul Hukuk Mecmuası’nın son sayısında yer alan yazısında bu eleştirilere yanıt verdi. Şentop’un yeni yazısında, 2017’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişi öngören anayasa değişikliğinin ele alındığı Anayasa Komisyonu raporuna ilişkin ayrıntılı açıklamaları dikkat çekti.